Sual: Bazıları (İbadetleri ya tam yap, ya da bırak, böyle olmaz!) diyorlar. Halbuki insanın yapabildiği kadarını da terk etmemesi doğru değil midir?
CEVAPBirkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez. Günah miktarı ne kadar azaltılırsa o kadar iyi olur. Allah’tan korkup, bir günahtan vazgeçmek iman alametidir. Hadis-i şerifte, (Ömründe bir defa Allahü teâlâyı anan veya Ondan korkan müslüman, Cehennemden çıkar) buyuruldu. [Tirmizi]
CEVAPBirkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez. Günah miktarı ne kadar azaltılırsa o kadar iyi olur. Allah’tan korkup, bir günahtan vazgeçmek iman alametidir. Hadis-i şerifte, (Ömründe bir defa Allahü teâlâyı anan veya Ondan korkan müslüman, Cehennemden çıkar) buyuruldu. [Tirmizi]
Günah işleyen, oruç tutuyor veya zekat veriyorsa, (Aman bunları bari bırakma) demelidir! Bu ibadetleri de yapmazsa, dinden tamamen uzaklaşabilir. Korkutmaktan çok, müjdeleyici olmak gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Rahmet-i İlahiden ümit kestirip, dinden nefret ettirenlere lanet olsun!) [Şir’a]
(Rahmet-i İlahiden ümit kestirip, dinden nefret ettirenlere lanet olsun!) [Şir’a]
(Kolaylaştırın, güçleştirmeyin; müjdeleyin nefret ettirmeyin!)[Müslim]
Bir genç, (Ya Resulallah, şu üç günahı bırakamıyorum) dedi. O üç günah, yalan, zina ve içki idi. Peygamber efendimiz, (Bu üç günahtan yalanı benim için bırak) buyurdu. Genç kabul edip gitti.
Daha sonra, diğer iki günahı işlemek isteyince, (Bu günahları işleyip Resulullahın karşısına çıkınca, “Ben işlemedim” desem yalan söylemiş olurum. Eğer işlediğimi söylersem, beni cezalandırır) diye düşündü. Diğer iki günahtan da vazgeçip salihlerden oldu. (Şir’a)
Kelime-i şehadeti dil ile söyleyip kalb ile de tasdik eden müslümandır. En büyük günahı işleyen de müslümanlıktan çıkmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cebrail aleyhisselam, “Ümmetine müjde ver ki, şirk üzere ölmemiş olan Cennete girer” dedi. Ben, “Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete girer” diye üç defa sordum. “Evet, zina ve hırsızlık eden de Cennete girer” dedi. Daha sonra, “İçki de içse, yine Cennete girer” dedi.) [Buhari] [Bu günahların cezaları çekildikten sonra Cennete girilir.]
Daha sonra, diğer iki günahı işlemek isteyince, (Bu günahları işleyip Resulullahın karşısına çıkınca, “Ben işlemedim” desem yalan söylemiş olurum. Eğer işlediğimi söylersem, beni cezalandırır) diye düşündü. Diğer iki günahtan da vazgeçip salihlerden oldu. (Şir’a)
Kelime-i şehadeti dil ile söyleyip kalb ile de tasdik eden müslümandır. En büyük günahı işleyen de müslümanlıktan çıkmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cebrail aleyhisselam, “Ümmetine müjde ver ki, şirk üzere ölmemiş olan Cennete girer” dedi. Ben, “Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete girer” diye üç defa sordum. “Evet, zina ve hırsızlık eden de Cennete girer” dedi. Daha sonra, “İçki de içse, yine Cennete girer” dedi.) [Buhari] [Bu günahların cezaları çekildikten sonra Cennete girilir.]
Bu müjdeler, insanı günah işlemeye sevk etmemelidir! Her günah, kalbi karartır, insanı küfre sürükler ve ebedi Cehennemde kalmaya sebep olabilir. Allahü teâlânın gazabı günahlar içinde saklıdır. Onun için her günahtan kaçınmalıdır. Belam-ı Baura, çok ibadet eden büyük bir âlim iken, bir günah yüzünden kâfir oldu. Günah işleyen hemen tevbe etmelidir! (K. Saadet)
Dinden nefret ettirmek
Sual: (Müjdeleyin, nefret ettirmeyin) hadisine rağmen, (İnkâr eder veya şu günahı işlerseniz, Cehenneme gidersiniz) gibi âyet ve hadisleri nakletmek nefrete sebep olmaz mı?
CEVAP
(Nefret ettirmeyin) demek, (Emr-i maruf ve nehyi münkeri terk edin, günahlara verilen cezaları açıklamayın) demek değildir. Yoksa, bunları bildirmemek, ilmi gizlemek olur. (Emr-i maruf yaparken, Allah için yapın, nefsinizi araya katıp, nefrete sebep olmayın, yumuşak olarak bildirin, günah işleyenin kâfir olmayacağını, samimiyetle ve şartlarına uygun olarak tevbe edenlerin affedileceğini de söyleyin) demektir.
Dinden nefret ettirmek
Sual: (Müjdeleyin, nefret ettirmeyin) hadisine rağmen, (İnkâr eder veya şu günahı işlerseniz, Cehenneme gidersiniz) gibi âyet ve hadisleri nakletmek nefrete sebep olmaz mı?
CEVAP
(Nefret ettirmeyin) demek, (Emr-i maruf ve nehyi münkeri terk edin, günahlara verilen cezaları açıklamayın) demek değildir. Yoksa, bunları bildirmemek, ilmi gizlemek olur. (Emr-i maruf yaparken, Allah için yapın, nefsinizi araya katıp, nefrete sebep olmayın, yumuşak olarak bildirin, günah işleyenin kâfir olmayacağını, samimiyetle ve şartlarına uygun olarak tevbe edenlerin affedileceğini de söyleyin) demektir.
Allahü teâlânın azabının şiddetli olduğunu bildiren âyet-i kerime ve hadis-i şerifleri nakletmek, (Nefret ettirmeyin) hadis-i şerifine aykırı değildir. Âyet-i kerimeler birbirine aykırı olmaz. Hadis-i şerifler de âyet-i kerimeye aykırı olmaz. Müminin Allahü teâlânın azabından korkması ve rahmetini ümit etmesi gerekir.
Yarın âhirette kâfirler, (Bize dünyada Allah’ın azabının olduğunu bildiren kimse olmadı) derlerse, ne cevap verilecek? Kur’an-ı kerimdeki azap âyetleri, hâşâ lüzumsuz mudur? Kimseye duyurulmaması mı gerekir? Günah işleyenlerin cezalarının verileceğini bildiren hadis-i şerifleri gizlemek mi gerekir?
(Nefret ettirmeyin) hadis-i şerifini istismar eden, yani kötüye kullanan kimseler, ateist olup, kendilerine hümanist diyen dinsiz kimselerdir.
Allahü teâlânın azabı şiddetlidir. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur ve] kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur ve] kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]
(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13]
(Kullarıma haber ver ki, ben gafur-ur-rahim olduğum gibi, azabım da çok acı, çok şiddetlidir.) [Hicr 49–50]
Günah işleyenlerin cezalandırılacağını bildiren üç hadis-i şerif:
(Zina ve faiz yaygınlaşan toplum, Allahü teâlânın azabını hak etmiş olur.) [Hâkim]
(Zina ve faiz yaygınlaşan toplum, Allahü teâlânın azabını hak etmiş olur.) [Hâkim]
(Allahü teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana, taşıyana, kendisine götürülene ve parasını yiyene lanet etti.) [İbni Mace]
(Livata yapan melundur.) [İ. Ahmed]
0 yorum:
Yorum Gönder