Sual: (Günümüzde fetret devrinde yaşayan kâfirler Cennete gider)deniyor. Günümüzde fetret devri mi vardır?
CEVAP
Fetret, aynı cinsten iki olay arasındaki kesinti devresi demektir. Mesela iki peygamber arasında peygambersiz geçen zamana fetret devri denir. Fetret devri tabiri daha çok İsa aleyhisselamdan, Muhammed aleyhisselama kadar süren bin yıllık zamanda peygamberden uzak yaşayan toplumlar için kullanılmıştır. Bazı köy ve kasabaya nebi gelmişse de, hükmü cihanı kaplamadığı için, bu iki Peygamber arası, fetret devri olarak bilinir. İslamiyet’in hükmünü duymayan yerlere de, fetret devrinde yaşıyor diyenler çıkıyor. Buna fetret devri denmez, İslâmiyet’i duymayan yerler demelidir.
CEVAP
Fetret, aynı cinsten iki olay arasındaki kesinti devresi demektir. Mesela iki peygamber arasında peygambersiz geçen zamana fetret devri denir. Fetret devri tabiri daha çok İsa aleyhisselamdan, Muhammed aleyhisselama kadar süren bin yıllık zamanda peygamberden uzak yaşayan toplumlar için kullanılmıştır. Bazı köy ve kasabaya nebi gelmişse de, hükmü cihanı kaplamadığı için, bu iki Peygamber arası, fetret devri olarak bilinir. İslamiyet’in hükmünü duymayan yerlere de, fetret devrinde yaşıyor diyenler çıkıyor. Buna fetret devri denmez, İslâmiyet’i duymayan yerler demelidir.
Dağda, çölde yaşayıp da, Peygamberleri işitmeyenler mazurdur. Bunların Peygamberlere inanmaları emredilmedi. (İsbat-ün-nübüvve)
Allahü teâlânın varlığını, birliğini akılla bilmek gerektiğini söyleyen âlimler olmuştur. Ancak, hakkı batıldan ayırmak için yaratılan akıl, hak yol bildirilmedikçe, bunu yalnız başına bulamaz. (Mektubat-ı Rabbanî 1/259)
Peygamberi işitmeyen kimse, Allahü teâlânın var ve bir olduğunu düşünüp, buna iman ederse, Cennete girer. (H. L. O. İman)
Dünyanın bir yerinde yaşayıp da, dinden haberi olmayanlar, imanlı olmadıkları için Cennete girmezler. Allah’ı, Cenneti, Cehennemi duymadığı ve inkâr etmediği için Cehenneme de girmezler. Dirildikten ve hesaptan sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da yok edilir.(Mektubat-ı Rabbanî, Feraid-ül fevaid)
Buhara âlimleri, İmam-ı Eş’ari’nin bildirdiği gibi, (Peygamber gönderilmeden, tebliğ yapılmadan önce teklif yapılmaz) dediler. Tercih edilen kavil de budur. Bu âlimler, (Yerleri ve gökleri ve kendini gören, aklı başında bir kimsenin Allahü teâlânın varlığını anlamaması özür olmaz) sözünden maksat, Peygamberlerin sözlerini işittikten sonra, anlamaması özür olmaz demektir, dediler. (Redd-ül-muhtar)
Bugün İslâmiyet her tarafa yayılmıştır. Fetret devri diye bir devir veya yer yoktur. Teknolojinin, iletişimin, haberleşmenin çok geliştiği bir zamanda, İslamiyet’ten hiç haberi olmayan kimseler yok gibidir. Ormanda, mağarada yaşayıp İslâmiyet’i duymayan birkaç kişi belki olabilir. Varlığı ihtimal dâhilinde olan bu birkaç kişiyi ileri sürerek, bütün Hristiyanları Cennete sokmaya çalışmakta, bir art niyet yoksa, çok yanlış bir düşüncedir.
Allahü teâlânın varlığını, birliğini akılla bilmek gerektiğini söyleyen âlimler olmuştur. Ancak, hakkı batıldan ayırmak için yaratılan akıl, hak yol bildirilmedikçe, bunu yalnız başına bulamaz. (Mektubat-ı Rabbanî 1/259)
Peygamberi işitmeyen kimse, Allahü teâlânın var ve bir olduğunu düşünüp, buna iman ederse, Cennete girer. (H. L. O. İman)
Dünyanın bir yerinde yaşayıp da, dinden haberi olmayanlar, imanlı olmadıkları için Cennete girmezler. Allah’ı, Cenneti, Cehennemi duymadığı ve inkâr etmediği için Cehenneme de girmezler. Dirildikten ve hesaptan sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da yok edilir.(Mektubat-ı Rabbanî, Feraid-ül fevaid)
Buhara âlimleri, İmam-ı Eş’ari’nin bildirdiği gibi, (Peygamber gönderilmeden, tebliğ yapılmadan önce teklif yapılmaz) dediler. Tercih edilen kavil de budur. Bu âlimler, (Yerleri ve gökleri ve kendini gören, aklı başında bir kimsenin Allahü teâlânın varlığını anlamaması özür olmaz) sözünden maksat, Peygamberlerin sözlerini işittikten sonra, anlamaması özür olmaz demektir, dediler. (Redd-ül-muhtar)
Bugün İslâmiyet her tarafa yayılmıştır. Fetret devri diye bir devir veya yer yoktur. Teknolojinin, iletişimin, haberleşmenin çok geliştiği bir zamanda, İslamiyet’ten hiç haberi olmayan kimseler yok gibidir. Ormanda, mağarada yaşayıp İslâmiyet’i duymayan birkaç kişi belki olabilir. Varlığı ihtimal dâhilinde olan bu birkaç kişiyi ileri sürerek, bütün Hristiyanları Cennete sokmaya çalışmakta, bir art niyet yoksa, çok yanlış bir düşüncedir.
0 yorum:
Yorum Gönder